Şarkılarında Kürdistan'da yaşanan direnişi ve katliamları anlatan Mem Ararat, "Keşke albümlerimiz ölen çocuklar üzerine değil yaşayan çocuklar üzerine olsaydı" sözleriyle bir sanatçı olarak yaşananlar karşısında taşıdığı hüzün ve öfkeyi dile getirdi. Kürdistan'daki özyönetim direnişlerinde yaşamını yitirenleri "Hepsi de genç ve güzellerdi" diyerek anlatan Ararat, bu insanlara en büyük hediyenin ise Kürdistan'da özgür bir yaşamı inşa etmek olacağını söyledi.
Kürdistan'da gerçekleşen katliamlar ve buna karşı gelişen direnişleri söz ve notaya döktüğü şarkılarla son yıllarda toplumun ilgisini çeken genç Kürt müzisyenlerden Mem Ararat, "Kurdîka" adıyla çıkarttığı son albümünde de Cizîr'de soykırım saldırılarında yaşamını yitiren ve cenazesi bozulmasın diye günlerce buzdolabında tutulan Cemile Çağırga için bestelediği "Lorîka Cemîla" şarkısı başta olmak üzere Kürdistan'da yaşanan gelişmeleri sanatçı duyarlılığıyla anlatmaya çalışıyor. "Keşke şarkılarımızı yaşayan çocuklara söyleyebilseydik" sözleriyle bir sanatçı olarak yaşanan katliamlar karşısında taşıdığı öfke ve hüznü dile getiren Ararat, bir sanatçı olarak özgür bir ülkede özgür bir yaşam istediğini anlattı.
'Rüyalarımı halen Kürtçe görüyorum'
1981 yılında Mêrdîn'in Dêrik ilçesinde doğan Ararat'ın gözünü dünyaya açtığı köyün 90'ların başında yakılması belki de onun toplumsal duyarlılığını oluşturan temel olaylardan biri olarak gerçekleşir. Daha sonra ailesiyle İzmir'e göç etmek zorunda kalan Ararat, 17 yıldan sonra Kürdistan'a geri döner ve 2007 yılında Qoser'e (Kızıltepe) yerleşir. Müzik yeteneğini ilkokula gittiği yıllarda keşfettiğini söyleyen Ararat, "Arkadaşlarım hep beni sesi güzel olan diye işaret ederlerdi" sözleriyle müzik ile olan ilişkisinin nasıl başladığını dile getirdi. Şarkılarında Kürdistan coğrafyasını ve tarihini sıklıkla anlatmaya çalışan Ararat, Kürt kimliğine olan duyarlılığını da, "Ben Kürdüm ve bir Kürt gibi büyüdüm. Şanslı bir insanım çünkü Kürtçe büyüdüm, rüyalarımı bile hala Kürtçe görüyorum" sözleriyle ifade etti.
'Müziği ben seçmedim, müzik beni seçti'
Yaşamın kendisinde bıraktığı tüm etkileri ve hissettiklerini yalnızca müzikle ifade edebilmesini "Müziği ben seçmedim. Müzik beni seçti" sözleriyle anlatan Ararat, müziğin söze ihtiyacının olmadığını, sözlerle ifade edilemeyen duyguların ancak müzikle ifade edilebileceğini söyledi. Her albüm ve şarkının bir hikâyesi olduğunu belirten Ararat, bu hikayelerden oluşan bir kitap yazma düşüncesi olduğunu da paylaştı.
'Serhat ve Delîla vakitsiz elvedalar'
Seslendirdiği şarkıların hikayelerini de anlatan Ararat, 'Bîranin' şarkısını Hozan Serhat şahsında Kürdistan'da devrimci sanat çizgisini oluşturan Ali Temel, Abdülmelik Şêxbekir ve Delîla gibi vakitsiz elveda eden sanatçılara yazdığını belirterek "Çok erken gittiler, çok özel sesleri vardı. Her biri ayrı renkte sese sahipti. Yaşasalardı sanat dünyasına zenginlik katacaklardı" ifadelerini kullandı.
'Strana Bêdengiya Dayika Min' şarkısını ise Kürdistan'da evlatları katledilen ve elleriyle çocuklarını toprağa veren annelere yazdığını söyleyen Ararat, "Hiçbir anne baba çocuğunun onlardan önce ölmesini istemez bu çok zor bir acıdır" dedi.
'Cemile yaşlarında kızım var'
AKP hükümetinin aylarca soykırım saldırıları altında tuttuğu Şirnex'ın Cizîr ilçesinde özel savaş güçleri tarafından katledilen ve defnedilmesine izin verilmediği için günlerce buzdolabında tutulan 13 yaşındaki Cemile Çağırga için yazdığı "Lorika Cemila" şarkısına ilişkin konuşan Ararat, şunları söyledi: "Bu ne büyük bir acıdır. Benim de o yaşlarda bir kızım var. Çocukları öldürmenin hiçbir dayanağı, hiçbir mazereti, hiçbir etiği yoktur, bunu izah edemezsiniz. Onlar çocuktur ve daha savunmasızlardır."
Quling albümünü Kürdistan'da katledilen çocuklara adadığını anlatan Ararat, "Umarım onlara haksızlık etmemişimdir. Keşke albümlerimiz ölen çocuklar üzerine değil yaşayan çocuklar üzerine olsaydı" sözleriyle bir sanatçı olarak taşıdığı hüzün ve öfkeyi dile getirdi.
'Özgür bir vatanda özgür bir yaşam istiyorum'
Kürdistan'daki özyönetim direnişlerinde yaşamını yitiren gençleri "Hepsi de genç ve güzellerdi" sözleriyle anlatan Ararat, hayatını kaybeden insanlara en büyük hediyenin ise Kürdistan'da özgür bir yaşamı inşa etmek olacağını dile getirdi. Son olarak çocukları AKP hükümetine bağlı savaş güçleri tarafından katledilen anne ve babalara seslenen Ararat, "Umut yitirilmemeli, umutsuzluk yıkımdır" diyerek güzel günlerin geleceğini inandığını ve özgür bir vatanda özgür bir yaşamı istediğini ifade etti.